Yeşil aklama ya da yeşil yıkama İngilizcede ‘Greenwashing’ olarak bilinen kavramın Türkçe ye geçmiş halidir. Şirket ya da kuruluşların çevresel etkileri dikkate alarak ve bu etkileri en aza indirerek pazarlamada sürdürülebilir bir çözüm elde edebiliyor olmaları söz konusu olmaktadır.
Gezegenin daha yaşanabilir bir yere dönüşmesi ve işletmelerin desteklenmesi noktasında beğeni kazanmaya yönelen yeşil aklama bir çeşit reklam stratejisi olarak da kabul edilmektedir.
İklim değişikliği, plastik okyanus kirliliği ve hava kirliliği de dahil olmak üzere pek çok küresel etkiye yönelen bu süreç sorunlara karşı çıkma noktasında önemli bir etken olarak kabul görmektedir. Çevreci Jay Westerveld tarafından 1996 yılında ‘Save the Towel’ adlı makalede ilk defa kullanılan bu kavram söz konusu tarihten itibaren bütün dünyada kabul görmeye başlamıştır. İsrafın engellenmesi de dahil olmak üzere hem çevresel hem de ekonomik fayda sağlayan bir yaklaşımla çevre dostu pazarlama yapılması amaçlanmaktadır.
İşletmelerin marka değerlerini artırmak, çevre dostu bir şirket olarak görünmek ve bu sayede tüketicilerin gözünde değer kazanmak amacıyla herhangi bir yasal ya da bilimsel bir dayak olmaksızın ürünlerinde çevre dostu etiketlerin kullanılması, ürünlerinin çevresel etkilerini yalnızca çevre dostu kısımları gösterilirken çevresel zararlarından bahsedilmemesi, sürdürülebilirlik çalışmalarında göstermelik çalışmaların yapılarak gerçek revizyonların yapılmaması gibi eylemeler ile yeşil yıkama yapılmaktadır.
İşletmenin beyan ettiği çevre dostu bilgi ve belgelerin somut sertifika ve bilimsel tabanlı ölçülmüş verilere dayanması gerekmektedir. Mevcut sertifikaların verildiği kurumların akreditasyon ve yeterliliklerinin incelenmesi. Sürdürülebilirlik alanında yapmış olduğu raporlar ve hesaplamaların bağımsız denetimleri var mı diye bakılması. Beyan ettiği aksiyon ve işlemlerin gerçekliğinin kontrol edilmesi gibi işlemler yeşil yıkama yapan şirketlerin tespit edilmesinde faydalı olacaktır.
İşletmelerin çevresel zararlarının gizlenmesi neticesinde kirli üretimlerinin tespitinin gecikmesi, müşterilerin gözündeki çevre dostu imaj ile üretim süreçlerinin artarak devam etmesi neticesinde çevresel kirliliğin artmasına sebep olmaktadır.
Yeşil yıkama genellikle enerji üretimi ve tüketiminin yüksek olduğu sektörlerde daha yaygındır. Çevre kirliliğinin başlıca sebeplerinden olan enerji buna sebep olmaktadır. Bunlara örnek verecek olursak termik santraller, tekstil sektörü, otomotiv sektörü, finans sektörleri diyebiliriz.
Yeşil yıkama tüketicileri gerçekliği olmayan çevre dostu gibi ifadeler, içeriği ile ilgili bilgi olmayan yeşil ve çevreci ifadeler içeren ambalajlar ile yanıltmaktadır.
Şirketlerin yeşil yıkama yapmasını önlemek için hangi yasal düzenlemeler var?
Avrupa birliğinde yeşil yıkamanın önüne geçilmesi adına Green Claims Directive gibi düzenlemeler ile çevreci iddiaların bilimsel kanıtı olmasını gerektiriyor. Türkiye de Tüketiciyi Koruma Kurumu ve Reklam Kurulu yeşil yıkamaları cezalandırabiliyor.
Yeşil yıkama, şirket ve organizasyonların hedef kitlelerine yönelik en önemli yaklaşımlardan bir tanesi olarak kabul edilmektedir. Bu çerçevede etik dikkate alınarak gerçekleşen satış ve pazarlama faaliyetlerinde markaların daha yüksek kârlılık elde edebilecekleri açıktır. Markaların tüketicilerine yönelik çalışmalarını ele alan raporlar incelendiğinde etik görülen şirket ve markalara yönelik para harcama eğiliminin daha yüksek olduğundan söz etmek gerekir. Z ve Y kuşağının satın alma eğilimini etkileyen bu husus aynı zamanda şirket kârlılığını da önemli bir noktaya taşımaktadır.
Şirketlerin tüketiciyi hedefleyen yaklaşımlarına ek olarak daha sürdürülebilir çalışmalar yürütebilmeleri açısından da yeşil aklama sürecini gerçekleştirdikleri görülmektedir. Gerek mevzuatın getirdiği sorumluluklar gerekse de şirketlerin kendi organizasyonel yapılarını güçlendirme arzuları yeşil yıkama söz konusu olduğunda öne çıkmaktadır.
Bu bağlamda greenwashing mutlaka dikkat edilmesi gereken bir detaydır. Siz de yeşil aklama konusunda harekete geçerek daha başarılı bir sonuca ulaşmaya ne dersiniz? Dünyada yaygın bir şekilde tercih edilen yeşil aklama örnekleri ile alakalı detaylara göz atarak sürecin başarılı bir şekilde tamamlanmasını sağlayın!
Yeşil aklama tercih eden pek çok kurum ve bu kurumların örneklerinden söz etmek mümkündür. En genel örneklerden bir tanesi dünyanın önemli motorlu taşıt üreticilerinden bir tanesi olan Volkswagen’dir. Volkswagen emisyon testlerinde çeşitli yanlışlar yapmış ve bu hileyi çevre dostu özelliklerini öne çıkarırken açığa vurmak zorunda kaldı. Benzer şekilde büyük bir fosil yakıt markası olan BP ve gıda üreticileri arasında en önemlilerden olan Nestle de yeşil aklama konusunda öne çıkan örnekler arasındadır.
Yeşil aklama, ürün ve hizmetlere yönelik uygulamalar bütünü olarak kabul edilirken bahse konu uygulamaların farklı şekillerde ortaya konması mümkündür. Bu çerçevede yeşil yıkama sürecinin tamamlanması mümkündür. Aşağıda yeşil yıkama söz konusu olduğunda gündeme gelen farklı anlayışlar sıralanmıştır.