Yeşil Taksonomi, yatırımlar ve ekonomik aktivitelerden çevresel sürdürülebilir olanları belirlemek için kullanılan sınıflandırma sistemidir. Yeşil Taksonomi kısaca, çevresel olarak sürdürülebilir kabul edilen ekonomi uygulamalarının sınıflandırılmasıdır. Yeşil Taksonomi, yatırımları ve finansal faaliyetleri kabul edilmiş kriterlere göre çevresel sürdürülebilirlik açısından sınıflandırma sisteminin bütünüdür. Yeşil taksonomi sistemi kullanıcıları şirketler ve finansal sektör katılımcılarıdır.
Yeşil Taksonomi sisteminin amacı, yatırımların çevresel sürdürülebilirlik kriterlerine uyup uymadığının sınıflandırılmasıdır. Yeşil Taksonomi, yatırım kararlarında, yatırımcılara için karar vermeleri gerekli bilgilendirmeleri sağlar. Yeşil Yıkama ve Yeşil Boyama gibi risklerden yatırımcıları korur.
Yeşil Taksonomi sistemi ülkemizde Avrupa Birliği Yeşil Taksonomi Sistemi ve Ulusal Türkiye Taksonomi Sistemi olarak anılmaktadır, ancak dünyada bu iki yeşil taksonomi sisteminin dışında ülkelerin ya da birliklerin ulusal yeşil taksonomi sistemleri de bulunmaktadır.
İklim değişikliği etkilerinin son yıllarda artması, insanların iklim değişikliği ile mücadele önemini anlaması ve iklim değişikliği ile mücadelenin sürdürülebilirlik yaklaşımı ile mümkün olacağının kavranması ile çevresel sürdürülebilirliğin önemi artmıştır. Sürdürülebilirlik kavramının son yıllarda gündemdeki payını arttırması üzerine, kişiler ve kurumlar sürdürülebilirlik yatırımlarına eğilim göstermiş, sürdürülebilir finans kavramı ortaya çıkmıştır.
Sürdürülebilirlik boyutlarına (Çevresel - Sosyal - Yönetişim) duyarlı olan yatırımların hacmi son yıllarda 3 trilyon doları aşan fon hacmine ulaşmıştır. Geometrik olarak artan ESG yatırımları Yeşil Taksonomiye olan ihtiyacı da arttırmıştır. Yatırımcıların, güvenli sürdürülebilirlik yatırımlarını gerçekleştirebilmeli için yeşil taksonominin önemi her geçen gün artmaktadır. Yatırımcıların korumasında yeşil taksonomi büyük önem taşımakta, yatırımcıları yeşil yıkama uygulamalarına karşı korumaktadır.
Avrupa Birliği - AB Yeşil Taksonomisi, AB yeşil Mutabakatı kapsamında çıkarılmış olan yatırımların iklim ve çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine uyumlu olup olmadığını sınıflandıran sistemdir. AB Yeşil Taksonomisi tüzüğü, AB Yeşil Mutabakatı 2050 iklim nötr hedeflerini desteklemek amacıyla yayınlanmıştır. AB Yeşil Taksonomisi sistemi, ekonomik faaliyetleri çevresel açısında belirli kriterlere göre listeler ve sınıflandırır.
Dünya çapında sürdürülebilirlik boyutları ile uyumlu ESG varlıklarının %80 i Avrupa Birliği ülkelerinde bulunmaktadır. Avrupa Birliği ekonomi aktörlerinin %92 lik kısmı ESG stratejilerine sahiptir. Avrupa Birliği Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi - CSRD kapsamında AB yeşil Taksonomi uygulaması zorunludur. AB Ülkelerinde faaliyet gösteren ve CSRD kriterlerine uyan şirketlerin yanı sıra Avrupa Birliğine ihracat yapan şirketlerin de AB Yeşil Taksonomisini uygulaması gerekmektedir. Bu nedenle AB ile ticari faaliyetleri bulunan Türk şirketleri bu uygulamadan etkilenecektir.
Ulusal Türkiye Yeşil Taksonomisi, Türkiye ulusal ekonomi faaliyetleri ve yatırımlarını teknik kriterlere göre çevresel sürdürülebilirlik şartlarına uygunluğunu sınıflandıran sisteme denir. Ülkemizdeki yatırımcıları korumak ve yeşil yıkama faaliyetlerini engellemek amacıyla oluşturulmuştur.
Türkiye Yeşil Taksonomisi, ekonomik faaliyetleri iklim ve çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine olan uygunluğuna göre sınıflandırma yapan sistemdir. Çevre Şehircilik ve iklim Değişikliği Bakanlığı, İklim Değişikliği Başkanlığı tarafından 20.09.2023 tarihinde Türkiye Yeşil Taksonomi Yönetmeliği Taslağı Yayınlanmıştır.
İklim Değişikliği Başkanlığı tarafından 20.09.2023 tarihinde Türkiye Yeşil Taksonomi Yönetmeliği ile 6 adet Ulusal Türkiye Yeşil Taksonomisi Çevresel Hedefleri aşağıdaki gibi belirlenmiştir.
Türkiye Yeşil Taksonomi Yönetmeliğine göre 4 şart bulunmaktadır. Ulusal Yeşil Taksonomi Şartları aşağıdaki gibidir:
Ulusal Türkiye Yeşil Taksonomi yönetmeliği kapsamına giren şirketler; Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) kapsamında sürdürülebilirlik raporlaması yapmak zorunda olan kurum ve kuruluşlardır. Bu kuruluşlar Yeşil Taksonomi kapsamındaki uyumlu ekonomik faaliyetlerini yönetmeliğe uygun olarak hesaplamak, raporlamak ve doğrulamakla yükümlüdür.
Ulusal Türkiye Yeşil Taksonomi Yönetmeliğinde üçüncü kısım birinci bölüm Madde 17 de yeşil taksonomi uyumluluk oranı hesaplanması şartları belirtilmiştir. Yeşil Taksonomi uyumluluk oranı işletme yetkili temsilcisi tarafından hesaplanır. Aşağıda birinci madde de belirtilen veriler e-taksonomi sistemine giriş yapıldığında sistem otomatik olarak yeşil taksonomi uyumluluk oranını hesaplar.
Ulusal Türkiye Yeşil Taksonomi Yönetmeliğinde üçüncü kısım birinci bölüm Madde 18 de Yeşil Taksonomi Uyumluluk raporu şartları belirtilmiştir. Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) kapsamında sürdürülebilirlik raporu hazırlayacak olan kuruluşlar bir önceki yıla ait ekonomik faaliyetlerine ait uyumluluk raporlarını doğrulanmış şekilde İklim Değişikliği Başkanlığı e- taksonomi sistemine kaydetmekle yükümlüdürler. Yeşil Taksonomi uyumluluk raporları TSRS Sürdürülebilirlik raporları ile birlikte beyan edilmelidir. Ancak TSRS Kapsamında olmayan kuruluşlar gönüllü olarak taksonomi uyumluluk raporlarını yayınlayabilirler.
Yeşil taksonomi uyumluluk raporları Ulusal Türkiye Yeşil Taksonomi Yönetmeliği şartlarına göre doğrulanmak zorundadır. Yeşil taksonomi doğrulanması ve geçerli kılınması işlemleri doğrulayıcı kuruluşlar tarafından yapılır. Doğrulayıcı kuruluşlar TURKAK tarafından verilen akreditasyon belgesine sahip olması gerekmektedir.
Ulusal Yeşil Taksonomi Raporu, şu anda zorunlu değildir. 31 Aralık 2026 tarihine kadar yeşil taksonomi gönüllü olarak e- taksonomi sistemine girilebilecektir. Ancak, Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) kapsamında sürdürülebilirlik raporu hazırlayan firmalar için 31 Aralık 2026 tarihinden itibaren zorunlu olacaktır.
İlginizi Çekebilir: Yeşil Ekonomi Nedir?