Telefon
Menü

Emisyon Ticaret Sistemi Nedir?

Emisyon Ticaret Sistemi (ETS), sınırla ve ticaretini yap (cap and trade) sistemi ile işletmlere verilen karbon salınım haklarının alım satım işlemlerinin yapılabildiği ticaret sistemidir. Emisyon Ticaret Sistemlerinde işletmeler birbirileriyle karbon ticareti yapabilirler. Emisyon ticaret sistemleri proje bazlı değil, piyasa bazlı olarak işletilmektedir. Emisyon Ticaret Sistemi kısaca, karbon salınımlarının takas yoluyla ticaretinin yapılması denilebilir.  Emisyon ticaret sisteminde takas karbon tahsisatı üzerinden yapılır.

Emisyon ticaret sistemlerinin devreye alınmasındaki amaç enerji yoğun işletmelerin sebep oldukları sera gazı emisyonlarını azaltmaktır. Bu sistem, hükümetler ve uluslararası kuruluşlar tarafından çevre politikalarının bir parçası olarak kullanılmaktadır. ETS, şirketlere belirli bir karbon salımı hakkı verir ve bu hakların ticaretini mümkün kılarak çevresel hedeflere ulaşmayı amaçlar. 

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ile sıcaklık artışlarının 1990 yılına oranla 1,5 derecenin üzerine çıkmasının engellenmesi hedeflenmiştir. BMİÇDS tarafından 1992 yılında Yeryüzü Zirvesinde belirlenen bu hedef doğrultusunda, hedefe ulaşma yol haritası niteliğinde 2005 yılında Kyoto Protokolü imzalanmıştır. Bu protokol ile erken sanayileşmiş ülkelere karbon salımı salınımlarına sınırlama getirilmiştir. Erken sanayileşmiş ülkelere tarihsel sorumluluğu olan ülkeler olarak isim verilmiştir. Ülkelere getirilen emisyon sınırlamalarının aşılması halinde, ülkelerin birleşmiş milletler tarafından belirlenen iklim değişikliği fonuna para aktarmalarına karar verilmiştir. Bu ekonomik cezalandırma sistemiyle kirleten öder sistematiği ortaya çıkmıştır. 

Emisyon Ticaret Sistemi Ne Zaman Başladı?

Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) ilk olarak 2005 yılında Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Sistemi (EU ETS) ile başlamıştır. Kyoto Protokolü ile ülkelere getirilen emisyon sınırlamları neticesinde, ülkeler nezdinde Emisyon Ticaret Sistemleri kurulmuştur. Emisyon ticaret sisteminin kurulmasındaki amaç, ülkelerin Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen sınırı aşmamaktır. Ülkelerin emisyon sınırını aşması halinde, Birleşmiş Milletler iklim değişikliği fonuna aktarılacak ödenek, emisyon ticaret sisteminden sağlanacaktır. Emisyon  Ticaret Sistemlerini uygulamaya başlayan ilk ülkeler Avrupa Birliği (Almanya, Fransa, İngiltere, Amerika, Japonya, Avusturya, Japonya gibi ülkelerdir. 2020 yılı itibariyle bir çok ülke kendi emisyon ticaret sistemlerini kurmaya başlamıştır. Türkiye Emisyon Ticaret Sistemi kurulum aşamasında olan Emisyon Ticaret Sistemleri arasındadır. Ülkemizde emisyon ticaretinin devreye alınması için hedef tarih 2025 yılıdır. Türkiye Emisyon ticaret sistemi ile iligli ilk olarak "Türkiye Karbon Piyasaları Yönetmelik Taslağı" yayınlanmıştır. 

Emisyon Ticaret Sistemi Çeşitleri Nelerdir?

Emisyon Ticaret Sistemi türleri üçe ayrılmaktadır. Emisyon ticaret sistemi çeşitleri; 

  • Bölgesel Emisyon Ticaret Sistemleri,
  • Ulusal Emisyon Ticaret Sistemler
  • Ulus Altı Emisyon Ticaret Sistemleri olarak üç farklı biçimde işletilmektedir.

Bölgesel Emisyon Ticaret Sistemlerine örnek olarak Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Sistemi verilebilir. Ulusal Emisyon Ticaret Sistemlerine örnek olarak Almanya Emisyon Ticaret Sistemi, Türkiye EMisyon Ticaret Sistemi verilebilir. Ulusaltı Emisyon Ticaret Sistemlerine örnek olarak ABD Eyaletlerinde ve Canda Eyaletlerinde uygulana emisyon ticaret sistemleri verilebilir. Dünya Bankası 2021 verilerine göre dünya genelinde toplam 24 Emisyon Ticaret Sistemi Bulunmaktadır. Diğer yandan 22 ülke emisyon ticaret sistemi kurulum çalışmalarına devam etmektedir. Türkiye Emisyon Ticaret Sistemi kurulmakta olan emisyon ticaret sistemlerinden bir tanesidir. Emsiyon ticaret sistemlerinin ticaret hacmi 2021 yılında 86 Milyar USD seviyesine ulaşmıştır.

Türkiye Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi Ne Zaman Başlayacak? 

Ülkemizde ulusal emisyon ticaret sistemi ile ilgili uzun süredir çalışmalar yapılmaktadır. Bu konu ile ilgili ilk resmi çalışma 2023 yılı Kasım ayında yayınlanan "Türkiye Karbon Piyasaları  Yönetmelik Taslağı" olmuştur. Taslak yönetmelikte emisyon ticaret sisteminin ne zaman başlayacağı ile ilgili tarih belirtilmemiştir. 

Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi ile ilgili taslak yönetmelikte verilen bilgilere göre; sistem birincil karbon piyasaları ve ikincil karbon piyasalarından oluşacaktır. Birincil karbon piyasalarına sadece yönetmelik kapsamına giren işletmeler girebilecek iken, ikincil karbon piyasalarına karbon ticareti yapan firmalarda katılabilecektir. Birincil karbon piyasalarında, karbon tahsisatları katılımcı firmalara ihale usuluyla dağıtılacaktır. Türkiye karbon piyasaları, EPİAŞ tarafından işletilecektir. EPİAŞ, sistemde piyasa işletmecisi olarak anılacaktır. 

Emisyon Ticaret Piyasa Yönetim Sistemi (ETPYS) Nedir?

Emisyon Ticaret Piyasa Yönetim Sistemi (ETPYS), ulusal emisyon ticaret sistemindeki işlemlerin yürütülmesi amacıyla kurulmuş olup, EPİAŞ tarafından yönetilecektir. Piyasa katılımcıları bu platform üzerinden emisyon alım satım işlemlerini yapabilecek, ihale sistemine dahil olabileceklerdir. İşlem kayıt sistemi (İKS) Emisyon Tahsisatlarının ihracı, işletmelerin elde bulundurulması, transferi, iptali ve itfası işlemlerinin yapıldığı elektronik sistemdir. Emisyon ticaret sisteminde 1 ton karbon salımı fiyatı Karbon Referans Fiyatı (KRF) olarak anılacaktır. Birincil piyasalarda 1 Lot 500 tahsisat miktarını, ikincil piyasalarda ise 1 lot 1000 karbon tahsisatı miktarını temsil edecektir. Ulusal Emisyon Ticaret sisteminde spot ve vadeli işlem yapılabilecektir. 

Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi Hangi Firmalar İçin Zorunludur? 

Yayınlanan Türkiye Karbon Piyasaları  Yönetmelik Taslağına göre, ilk olarak ulusal emisyon ticaret sistemi ülkemizde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği bakanlığı tarafından 2015 yılında yayınlanmış olan Sera Gazı İzleme Yönetmeliğine tabi olan işletmelerden C kategorisinde olan firmaları kapsayacaktır. Sera Gazı İzleme Yönetmeliğine göre 20 Mw üstü anma ısıl güce sahip olan firmalar üç kategoride sınıflandırılmıştır. Bu kategoriler kirletici etkisinin yüksekliğine göre belirlenmiştir. En kirletici etkiye sahip olan firmalar C kategoride, en az kirletici etkiye sahip olan firmalar B kategoride değerlendirilmiştir. 

Dünya'da Emisyon Ticaret Sistemleri

Emisyon Ticaret Sistemlerinin uygulanmaya başlaması 2005 yılına dayanmaktadır. Bazı ülkeler Kyoto Protokolü Yaptırımı olarak Emisyon Ticaret Sistemlerini devreye almış olmakla birlikte , bazı ülkeler kendi istekleriyle emisyon ticaret sistemini uygulamaya almışlardır. Dünya Bankası 2021 yılı verilerine göre, toplam emisyonların %16 sına denk gelen 24 ülkenin emisyon ticaret sistemi mevcuttur. 2023 yılı verilerine göre ise dünyada toplam emisyonların %23 üne denk gelen emisyon ticaret sistemleri uygulamadadır.  Emisyon Ticaret Sistemi uygulayan bazı ülkeler; Kanada, Avrupa Birliği, Almanya, Meksika, Vietnam, Yeni Zellanda, Endonezya, Japonya, Çin, Kazakistan, Avusturalya, Kolombiya ve Güney afrikadır. Dünya Bankasına göre  22 ülke emisyon ticaret sistemi uygulamasına geçmeye hazırlanmaktadır. Uygulamaya geçmeye hazırlanan ülkelerden bazıları şu şekildedir; Brezilya, Kolombiya, Türkiye, Senegal, Gabon, Şili, Fas, Pakistan,Tayvan ve Malezyadır.

Avrupa Birliği Emisyon Emis yon Ticaret Sistemi (AB ETS) 

Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Sistemi (AB ETS), 2005 yılında Kyoto Protokolü uygulaması ile devreye girmiştir. Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Sistemi dünyanın en büyük Emisyon Ticaret Sistemidir. Her yıl 2 milyar tonun üzerinde karbon dioksit yayan sektörleri kapsamaktadır. AB ETS de toplamda 31 ülke bulunmaktadır. Bu ülkelerin 27 tanesi AB üyesi, 4 tanesi ise AB Üyesi olmayan İzlanda, Lihtnştayn, Norveç ve Birleşik Krallıktan oluşmaktadır. Avrupa Birliği emisyon ticaret sistemi işleyişinde karbon yahsisatları 2013 yılına kadar işletmelere tamamen ücretsiz olarak dağıtılmıştır. 2013 yılından sonra karbon kaçağı riski olan sektörler hariç karbon tahsisatlarının bir kısmı ücretli bir kısmı ücretsiz olarak sağlanmıştır.

Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Sisteminde her yıl ücretsiz sağlanan karbon tahsisatlarının miktarının azaltılacağı belirtilmiştir. 2022 yılında ücretsiz olarak dağıtılan karbon tahsisatı miktarı 2021 yılına göre 130 milyon ton daha az olmuştur. Avrupa Birliği 2034 yılına kadar ücretsiz olarak sağlanan karbon tahsiastlarının tamamının kaldırılacağını beyan etmiştir. Avrupa Birliği tarafından karbon kaçağı olduğu belirlenen sektörlere 2030 yılına kadar karbon tahsisatlarının tamamen ücretsiz olarak sağlanacağı duyurulmuştur. AB tarafından karbon kaçağı olan sektörler, çelik, aluminyum, demir, cam, kağıt, deri, gübre ve madencilik olarak belirtilmiştir.

Emisyon Ticaret Sistemi ile Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması Arasındaki Fark Nedir? 

Emisyon Ticaret Sistemlerinde, işletmelere yetkili otoriteler tarafından karbon tahsisatı adı altında yılda salınımı yapabilecekleri karbon emisyonu tahsis edilir. Bu işletmeler için karbon salımı sınırıdır. Yılın sonunda faaliyetleri sonucu oluşan karbon emisyonları, yine otorite tarafından atananan akredite doğrulayıcı firmalar aracılığıyla doğrulanır. Doğrulama sonuçlarına göre emisyon sınırının altında kalan işletmelerin elinde, ikincil karbon piyasalarında satmak üzere karbon hakkı bulunacaktır. Yine doğrulama sonucunda emisyon sınırının üstünde kalan işletmelerin, aştığı sınır miktarı kadar karbon salımı satın almaları gerekecektir. Bu gereklileri sağlamak amacıyla elinde karbon satma hakkı bulunan işletmeler, emisyon sınırını aşan işletmelere karbon haklarını satacak, bu satıştan emisyon geliri elde edeceklerdir. Bu sistematik ile kirleten öder sistematiği işlemiş olucaktır. 

Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasında (SKDM) ise, işletmelere değil işletmelerin ihraç ettikleri ürünlere, gömülü emisyon sınırı getirilmiştir. Getirilen emisyon sınırı 1 ton ürün için x ton karbon salımı olarak tanımlanmıştır. Ürün emsiyon sınırına uyan ya da altında kalan işletmelerin Avrupa Birliği yerleşik müşterileri SKDM Sertifikası almak zorunda olmayacaktır. Ancak ürün emisyon sınırının atında kalan işletmeler, ellerinde SKDM Sertifikası satış hakkı bulunduramayacaktır. SKDM sisteminde işletmelerin karbon sınırlamalarından gelir elde etmeleri mümkün değildir. 

Emisyon Ticaret Sistemi ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması arasındaki temel farkları şu şekilde sıralayabiliriz;

  • ETS de işletmelere emisyon sınırı getiririlir, SKDM Sisteminde ürünlere, 
  • ETS de karbon geliri elde edilebilir, SKDM Sisteminde edilemez, 
  • ETS lerde yıllık raporlama yapılır, SKDM Sisteminde çeyreklerde, 
  • ETS sisteminde karbon fiyatını piyasa belirler, SKDM Sisteminde ETS nin haftalık fiyat ortalaması,
  • ETS lerde işletme emisyon kapsamları hesaplanır, SKDM Sisteminde ürün gömülü emisyonları 

Karbon Tahsisatı (Carbon Allownance) Nedir? 

Karbon Tahsisatı, Emisyon Ticaret Sistemlerinde işletmelere verilen yıllık sera gazı eşdeğerinde karbondioksit emisyonu salım hakkıdır. Karbon Tahsistları, tamamen ücretsiz, tamamen ücretli, bir kısmı ücretli bir kısmı ücretsiz olarak işletmelere sağlanmaktadır. İzleme – Raporlama – Doğrulama sistemi ile emisyon üst sınırına tabi olan işletmelere, bir yılda salınım yapabilecekleri ücretsiz yada ücretl karbon üst sınır miktarına karbon tahsisatı denir. Karbon Tahsisatları, ton CO2 cinsinden, işletmelerin faaliyet kodlarına, kapasite raporlarına göre dağıtılır. 1 Karbon Tahsisatı= 1 Ton Co2 eşdeğeri sera gazı salınım hakkını ifade etmektedir.

Karbon Kaçağı (Carbon Leak) Nedir?

Emisyon Ticaret Sistemi ve Karbon Vergisi uygulaması nedeniyle küresel ölçekte rekabet avantajını yitiren işletmelerin, bu uygulamaların zorunlu olmadığı ülkelere üretimlerini kaydırmalarına karbon kaçağı denmektedir. Emisyon Üst Sınırlaması olan ülkelerin bir kısmında Karbon Vergisi bir kısmında Emisyon Ticaret Sistemi uygulanmaktadır. Bu uygulamaların her ikisinin ortak noktası, sera gazı emisyon sınırını geçen işletmelerin Karbon Emisyonları nedeniyle ödeme yapmak zorunda olmalıdır. Emisyon Ticaret Sistemlerini uygulayan ülkelerin çoğu uygulamaya 2005 yılında başlamıştır.

Emisyon Ticaret Sistemleri ve Karbon Vergilendirme sistemlerinin uygulandığı ülkelerde faaliyet gösteren işletmeler küresel düzeyde rekabet etme kabiliyetlerinde düşüş yaşamışlardır. Emisyon Ticaret Sistemi ya da Karbon Vergilendirme sistemlerinin uygulanmadığı ülkelerde faaliyet gösteren bazı işletmeler bu tür maaliyetlere katlanmamaları sebebiyle rekabet açısından, emisyon üst sınırı olan ülkelerde faaliyet gösteren işletmelere karşı avantajlı duruma geçmişlerdir. Karbon kaçağının temel nedeni rekabetin eşit olarak sağlanamamasıdır.

Emisyon Ticaret Sistemi’nin Amaçları Nelerdir?

Emisyon Ticaret Sisteminin amacı, Kyoto Protokolü ile emisyon salınımlarına sınır getirilen ülkelerin emisyonlarını kontrol altına almasıdır. Emisyon Ticaret Sistemleri, kirleten öder mekanizması ile çalışmaktadır. Amaç yüksek emisyon sera gazı salınımı olan işletmelere, finansal yaptırımlar uygulayarak sera gazı salnımlarını azaltmalarını sağlamaktır. Üretimlerinde yeşil dönüşüm çalışmalarını gerçekleştiren işletmelere ayrıca kaynak akışı sağlanması da emisyon ticaret sistemlerinin amaçları arasındadır.

  • Sera Gazı Emisyonlarını Azaltmak: ETS'nin en önemli amacı, atmosfere salınan sera gazı miktarını azaltmaktır. Bu, iklim değişikliğiyle mücadelede kritik bir rol oynar.
  • Çevresel Sürdürülebilirliği Teşvik Etmek: Sistem, şirketleri ve endüstrileri daha çevre dostu teknolojiler ve üretim yöntemleri kullanmaya teşvik ederek çevresel sürdürülebilirliği destekler.
  • Piyasa Tabanlı Çözümler Sunmak: ETS, piyasa mekanizmalarını kullanarak çevre korumasını teşvik eder. Bu yaklaşım, maliyet etkinliği ve ekonomik esneklik sağlar.
  • Karbonsuz Ekonomiye Geçişi Hızlandırmak: Bu sistem, düşük karbonlu ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapılmasını teşvik ederek karbonsuz bir ekonomiye geçişi destekler.
  • Uluslararası İşbirliğini Güçlendirmek: ETS, farklı ülkeler arasında iklim değişikliğiyle mücadelede işbirliğini ve uyumu teşvik eden bir platform sunar.
  • Ekonomik Teşvikler Oluşturmak: Düşük emisyonlu şirketler, emisyon haklarını satarak ekonomik getiri elde edebilir. Bu, yeşil teknolojilere ve sürdürülebilir uygulamalara yatırım yapmayı teşvik eder.
  • Şeffaflık ve Hesap Verebilirliği Artırmak: ETS, emisyon seviyelerinin düzenli olarak izlenmesini ve raporlanmasını gerektirir, böylece şirketlerin çevresel performansları konusunda daha şeffaf ve hesap verilebilir olmalarını sağlar.
  • Politika Yapıcılar için Veri ve Görüş Sağlamak: ETS'nin sağladığı veriler, politika yapıcıların iklim değişikliği ve çevre politikaları konusunda daha bilinçli kararlar almasına yardımcı olur.Bu amaçlar, ETS'nin küresel iklim değişikliğiyle mücadelede etkili bir araç olmasını sağlar ve hem çevresel hem de ekonomik faydalar sunar.

Emisyon Ticaret Sistemi’nin Faydaları Nelerdir?

Emisyon Ticaret Sistemleri piyasa temelli olarak işleyen zorunlu karbon piyasaları arasındadır. Emisyon Ticaret Sistemleri, sera gazı salınımlarına sınırlaması getirmekle beraber, işletmelerin yeşil sanayi olmalarına katkı sağlamaktadır. ETS'den elde edilen gelirlerin büyük kısmı, yeşil dönüşüme önem veren sanayi işletmelerine aktarılmaktadır.

  • İklim Değişikliğiyle Mücadele: ETS, sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yardımcı olarak küresel ısınmayla mücadelede kritik bir rol oynar.
  • Maliyet Etkinliği: ETS, emisyon azaltım maliyetlerini en aza indirerek şirketlere ve ekonomilere maliyet etkin çözümler sunar.
  • Piyasa Tabanlı Yaklaşım: Piyasa mekanizmalarını kullanarak çevre koruması sağlar, böylece şirketler ekonomik teşviklere yanıt vererek daha verimli ve çevre dostu teknolojileri benimser.
  • Ekonomik Teşvikler ve Yenilik: Düşük karbonlu teknolojilere geçiş için ekonomik teşvikler sağlar ve yenilikçi çözümlerin geliştirilmesini destekler.
  • Esneklik: Şirketlere emisyonlarını nasıl azaltacakları konusunda esneklik sağlar ve farklı sektörlerin ihtiyaçlarına uyum sağlayabilen çözümler sunar.
  • Uluslararası İşbirliği ve Uyum: ETS, farklı ülkeler arasında iklim değişikliğiyle mücadele konusunda işbirliğini ve uyumu teşvik eder.
  • Çevresel Bilinç ve Sorumluluk: Şirketlerin ve tüketicilerin çevresel sorumluluklarını artırır ve çevre koruma bilincini güçlendirir.
  • Karbon Piyasalarının Gelişimi: Karbon piyasalarının oluşturulması ve geliştirilmesine katkıda bulunur, bu da karbon ticaretinin ve ilgili finansal hizmetlerin genişlemesine yol açar.
  • Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik: Emisyon seviyelerinin izlenmesi ve raporlanması, şirketlerin ve hükümetlerin çevresel etkileri konusunda daha şeffaf ve hesap verebilir olmalarını sağlar.
  • Düşük Karbonlu Ekonomiye Geçiş: ETS, fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltarak düşük karbonlu bir ekonomiye geçiş yapılmasını destekler.

Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) İşleyişi Nasıldır?

Emisyon Ticaret Sistemi (ETS)'nin işleyiş prensibi "kirliliğe bir fiyat biçmek"tir. Sistemin işleyişi, belirlenen bir karbon kotasını aşmamak üzere şirketlere emisyon hakları tahsis edilmesi üzerine kuruludur. Bu haklar, şirketlerin emisyon miktarlarına göre dağıtılır ve eğer bir şirket kendi kotasını aşarsa, piyasadan ekstra emisyon hakları satın almak zorunda kalır. Bu durum, şirketleri daha çevreci ve verimli üretim yöntemlerine yönlendirir. ETS'nin bir diğer önemli yönü, piyasa dinamiklerini kullanarak çevre korumasını teşvik etmesidir. Emisyon haklarının ticareti, şirketlere karbon emisyonlarını azaltma konusunda esneklik sağlar.

Daha az emisyon yapan şirketler, artan emisyon haklarını satabilir ve bu sayede ekonomik bir kazanç elde edebilir. Bu, hem çevresel hedeflere ulaşmada hem de ekonomik verimlilikte önemli bir rol oynar. Ancak, ETS'nin uygulanması bazı zorlukları da beraberinde getirir. Emisyon ticaret sistemlerinin etkinliği, doğru bir şekilde tasarlanmış ve uygulanmış olmasına bağlıdır. Emisyon kotalarının çok yüksek belirlenmesi, sistemin etkisiz kalmasına neden olabilir. Ayrıca, bazı sektörlerde karbon sızıntısı riski ve emisyon haklarının adaletsiz dağıtımı gibi sorunlar da mevcuttur.

Özetle, Emisyon Ticaret Sistemi, karbon emisyonlarının azaltılması ve çevresel sürdürülebilirliğin teşvik edilmesi açısından önemli bir araçtır. Ancak, etkin bir ETS uygulaması için dikkatli bir planlama ve sürekli bir denetim gereklidir. Bu sistem, sadece çevreyi korumakla kalmaz, aynı zamanda şirketlere daha yeşil ve sürdürülebilir iş modellerine geçiş yapma fırsatı da sunar.

Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) İşleyiş Örneği

AB Üye ülkelerinde uygulanan sistemden yola çıkarak emsiyon ticaret sistemlerinin işleyişi şu şekildedir;

Avrupa Birliğinde Emisyon Ticaret Sistemine yetkili kuruluş, üye ülkelere yıllık ücretsiz Karbon Emisyon Tahsisatı belirlemekte ve bu bilgileri ülkelere göndermektedir. Her ülkenin yetkili Otoritesi, ülkesinde bulunan üreticilerine, belirli kriterlere göre Karbon Emisyon Tahsisatını pay etmektedir. Emisyon Ticaret Sistemine tabi olan kurulular, ilgili yetkili kuruluşun takibi altındadır. Emiisyon Tahsisatları, işletmelerin faaliyetlerine ve kapasitelerine göre dağıtılmaktadır. Tahsisatın buradaki anlamı Ücretsiz Karbon Salınım hakk değildir. Emisyon tahsisatlarının bir kısmı ücretli bir kısmı ücretsiz verilmektedir.

Örnek olarak, kereste fabrikasına 2023 yılı için 100 Ton Karbon Dioksit tahsisatı yapılması, Tekstil Fabrikasına 2023 Yılı İçin 60 Ton Karbon Dioksit tahsisatı yapılması verilebilir.

Tahsisatı yapılan kereste üreticisi ve tekstil fabrikası, sera gazı envanter hesaplamasını yapıp, 2023 yılı için ne kadar Karbon salımına sebep olduğunu Ton Cinsinden beyan etmektedir. Ardından, Avrupa Birliği’nin yetki verdiği bir doğrulama şirketi, beyan edilen sera gazı envanter raporunun doğru olup olmadığına denetim gerçekleştirerek kontrol etmektedir. Doğrulama neticesinde işletmeye ait tespit edilen sera gazı emisyonları miktarı, yetkili otoriteye beyan edilir.

Doğrulama şirketinin 2023 yılı için, Kereste Üreticisine 120 Ton, Tekstil Fabrikasına 40 Ton, yıllık karbondioksit eşdeğer salınımı şeklinde envanter raporlarını doğruladığını varsayalım. Kereste üreticisine 2023 yılı için 100 Ton Karbon Tahsisatı, Tekstil Fabrikasına ise 60 ton Karbon Tahsisatı yapılmıştı. Ancak doğrulanmış raporunda Kereste Üreticisi 120 ton, Tekstil Fabrikasının 40 ton yıllık Emisyon Salınımı olduğu ortaya çıkmıştır.

Yetkili otoriteye beyan edilen sera gazı salınım miktarları sonucunda, Tekstil Fabrikası Emisyon Ticaret Sistemi Portalına girip, kendisine verilen 60 Ton Karbon Salınım Hakkından 40 Ton salınım gerçekleştirmesi neticesinde 20 Ton karbon tahsisatını satma hakkı elde etmektedir. Emisyon Ticaret Sisteminde güncel olarak Karbon Tahsisatının satış beldelinin 40 Euro olduğu varsayıldığında. Tekstil işletmesi 20 Ton Karbon Satış hakkında 800 Euro gelir elde edecektir.

Kereste Üreticisine ise, 100 Ton Karbon Salınım Tahsisatı verilmişti, ancak işletmenin yıl boyunca 120 Ton Karbon Salınımı gerçekleştirdiği doğrulandı ve yetkili otoriteye beyanı yapıldı. Kereste üreticisi kendisine sunulan tahsisattan, 20 Ton fazla salınım gerçkelştirmiş oldu. Bu 20 ton aşım salınımı için, Emisyon Ticaret sisteminden 20 Ton Karbona denk gelecek karbon tahsisatı satın alması gerekecektir. Bu işlemde örneklendirmek amacıyla Tekstil Üreticisinin elindeki 40 Ton Karbon Salımı satış hakkının 20 Tonluk kısmını Kereste Fabrikasına sattığını varsayarsak, Tekstil Fabrikası Emisyon Ticaret Sisteminden 800 Euro gelir elde etmiş, Kereste Fabrikası ise Emisyon Ticaret Sisteminde 1600 Euroluk gidere maruz kalmıştır. Kereste işletmesi ihityacı olan 40 Tonluk Karbon Tahsisatını Emisyon Ticaret Sisteminden bulamadığı durumda, yetkili otoriteye ton başı 100 Euro ceza ödemek zorunda kalacaktır.

Emisyon Ticaret Sisteminde, gider ödeyen tarafta değil, gelir elde eden tarafta olmak isteyen işletmelerin, ülkemizde emisyon ticaret sistemi uygulaması başlamadan Karbon Ayak İzi Envanter Raporlarını çıkarıp, geleceğe hazırlanmları gerekmektedir. Çıkan sonuca göre iyileştirmeler planlayıp, daha az karbon salan sistemlere geçişi erkenden planlayabilmek, düşük emisyonlu üretim süreçlerine geçiş maliyetlerinin yıllara yayılmasına olanak sağlamaktadır.

 

Emisyon Ticaret Sistemi'nde En Çok Sorulan Sorular ve Cevapları

Soru: Türkiye’de izleme raporlama yönetmeliğine tabi olan kaç işletme vardır?

Cevap
2021 yılı verilerine göre 745 ile 750 arasında tesis sera gazi izleme raporlama doğrulama Yönetmeliğine tabiidir.

Soru: İzleme raporlama doğrulama yönetmeliğine göre A B C kategorileri hangi kritere göre sınıflandırılır?

Cevap
A sınıfı yıllık sera gazı 50k ton dan az emisyonu olanlar
B aınıfı yıllık sera gazı 50k ton ve 500k ton arası emisyonu olanlar
C sınıfı yıllık sera gazı 500k ton dan fazla emisyonu olanlar

Soru: Türkiye emisyon kontrolü için hangi yöntem uygun bulunmuştur?

Cevap
Sekiz yıl süren PMI çalışmaları emisyon ticaret sistemi karbon vergisi sistemine göre daha uygun bulunmuştur.

Soru: Türkiye emisyon ticaret Sistemi’nde ilk etapta hangi tesisler olacak?

Cevap
Sera gazi izleme raporlama doğrulama Yönetmeliğine göre C kategori içerisinde olan tesisler ilk etapta emisyon ticaret sistemi içinde olacak.

Soru: Emisyon tahsilatı nedir?

Cevap
Karbon piyasası kurulu tarafından ETS kapsamında olan tesislere sunulan yıllık sera gazı miktarıdır.

Soru: Karbon tahsisatı ücretli midir?

Cevap
Emisyon ticaret Sistemi uygulamalarına göre değişkenlik göstermekte olup bir kısmı ücretli bir kısmı ücretsiz olarak tahsis edilmektedir.

Soru: Türkiye’de emisyon tahsilat miktarlarını hangi otorite belirleyecek?

Cevap
İklim kanunu ile birlikte kurulacak olan ve başkanlığını Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı’nın yürüteceği karbon piyasaları kurulu tarafından belirlenecektir?

Soru: Emisyon ticaret sistemi PMI projesi nedir?

Cevap
Emisyon ticaret sistemi  kurulumu için Avrupa Birliği ile yürütülen proje uygulama ortaklığı anlamına gelmektedir.

Soru: Türkiye emisyon ticaret Sistemi’nde tahsisatların dağıtımı yöntemi nasıl planlanmaktadır.

Cevap
Türkiye ETS sisteminde ilk etapta geçmiş veriler üzerinden bir dağılım planlanmakta olup sonraki yıllarda Avrupa Birliği ETS sisteminde olduğu gibi üretim verilerine göre dağılım yapılması planlanmaktadır.

İlginizi Çekebilecek Diğer Bloglar
  • Corsia Nedir?
    Corsia, karbon dengeleme ve azaltma programıdır, uluslararası hava taşımacılığının çevresel etkilerini azaltmayı hedefler.
    20 Mayıs 2024
  • International Sustainability Standards Board
    Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu (ISSB), sürdürülebilirlik raporlamasında yenilikçi yaklaşımlar sunmakta olan öncü bir kurumdur.
    27 Şubat 2024
  • AB Mavi Mutabakatı Nedir?
    AB Mavi Mutabakatı (EU Blue Deal), Avrupa Birliği tarafından yayınlanan tatlı su kaynakları, gölleri nehirler, okyanus ve denizlerin korunmasına yönelik hazırlanan anlaşmadır.
    19 Temmuz 2024
Ebülten
E-Bülten Aboneliği
Duyurular ve yeniliklerden haberdar olmak için e-bültenime kayıt olun.
Whatsapp